باب
إثبات
الشفاعة
وإخراج
الموحدين من
النار
82- ŞEFAATİN SABİT
OLDUĞU VE MUVAHHİDLERİN CEHENNEM ATEŞİNDEN ÇIKARTILMASI BABI
ŞEFAAT’E DAİR AÇIKLAMA İÇİN:
304- (184) وحدثني
هارون بن سعيد
الأيلي. حدثنا
ابن وهب؛ قال:
أخبرني مالك
بن أنس عن
عمرو بن يحيى
بن عمارة؛ قال:حدثني
أبي، عن أبي
سعيد الخدري،
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم قال
"يدخل الله
أهل الجنة
الجنة. يدخل
من يشاء
برحمته. ويدخل
أهل النار
النار. ثم
يقول: انظروا
من وجدتم في
قلبه مثقال
حبة من خردل
من إيمان
فأخرجوه.
فيخرجون منها
حمما قد
امتحشوا.
فيلقون في نهر
الحياة أو
الحيا. فينبتون
فيه كما تنبت
الحبة إلى
جانب السيل. ألم
تروها كيف
تخرج صفراء
ملتوية".
[:-456-:] Bana Harun b. Said el-Eylî rivayet etti. (Dediki): Bize
İbni Vehb rivayet etti dediki; bana Mâlik b. Enes, Amr b. Yahya b. Umâradan
haber verdi dedi ki: Bana babam, Ebu Said-i
Hudri'den naklen rivayet etti ki; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu:
''Allah cennetlikleri
cennete koyacak -ki o rahmetiyle dilediğini cennete koyar- cehennemlikleri de
cehenneme koyacak. Sonra şöyle buyuracak: Bir bakın, kalbinde hardal tanesi
ağırlığınca iman olan kimi bulursanız onu çıkartınız. Bunun üzerine böyle
olanlar orada kömür gibi yanmış olarak çıkarılacaklar. Hayat yahut hayd nehrine
bırakılacaklar. Onun için de sel kenannda tanenin bittiği gibi bitecekler. Siz
onun nasıl sapsarı ve kıvrılmış olarak çıktığını hiç görmediniz mi?"
Diğer tahric: Buhari,
22, 6560; Tuhfetu'l-Eşraf, 4407
NEVEVİ ŞERHİ: "Bunun üzerine böyle olanlar orada kömür gibi yanmış
olarak çıkanlacaklar. Hayat yahut hayd nehrine bırakılacaklar ... "
buyruğunda "hayat yahut haya" lafızları burada bu şekildedir. Buhari'
de Malik'in rivayetinde de böyledir. Buhari ayrıca (3/36) sahihinin baş
taraflarında buradaki şüphenin Malik'ten kaynaklandığını ve ondan başkalarının
rivayetlerinde şüphe sözkonusu olmaksızın "hayat" diye rivayet
edildiğini açıkça ifade etmiştir. Diğer taraftan burada "hayd" yağmur
demektir. Ona bu ismin veriliş sebebi yeryüzünün onunla hayat bulmasıdır. İşte
bundan dolayı bu su ile ateşte yanmış o kimseler dirilecektir. Onlarda
dünyadaki yağmurun meydana getirdiği gibi bir parlaklık meydana gelecektir.
305-
(184) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا عفان.
حدثنا وهيب. ح
وحدثنا حجاج
بن الشاعر.
حدثنا عمرو بن
عون. أخبرنا
خالد، كلاهما
عن عمرو بن
يحيى، بهذا
الإسناد.
وقالا: فيلقون
في نهر يقال
له الحياة.
ولم يشكا. وفي
حديث خالد:
كما تنبت
الغثاءة في
جانب السيل.
وفي حديث
وهيب: كما
تنبت الحبة في
حمئة أو حميلة
السيل.
[:-457-:] Bunu bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de tahdis etti. Bize Affan
tahdis etti. Bize Vuheyb tahdis etti. (H) Bunu bana Haccac b. eş-Şair de tahdis
etti. Bize Amr b. Avn tahdis etti. Bize Halid haber verdi. Her ikisi (Vuheyb
ile Halid) Amr b. Yahya'dan bu isnad ile rivayet edip: "Hayat denilen bir
nehire atılırlar" demiş ve şüphe etmemişlerdir. Halid hadisi rivayetinde:
"Selin kenarında getirdiği tanenin yetiştiği gibi" demiş, Vuheyb'in
hadisi rivayetinde de: "Dere kenarındaki çamur" yahut "selin
getirdikleri içinde tanenin bittiği gibi" demiştir.
NEVEVİ ŞERHİ: "Selin getirdiği tanenin bittiği gibi"
ibaresindeki "el-ğusae" selin sürükleyip, getirdiği her şey demektir.
Selin sürüklediği tane ve tohumların kastedildiği de söylenmiştir. Müslim'in
dışındaki hadis kitaplarında: "Selin getirdikleri arasında tanenin bittiği
gibi" şeklindedir. Burada "el-ğusae" kelimesinin sonundaki te
harfi yoktur. Bu haliyle seli n köpüğü taşıyıp getirdiği çör çöp ve
benzerlerine denir. Allah en iyi bilendir.
"Vuheyb'in
hadisinde ... " "Hamie" kelimesi ırmakların kıyılarında olan
siyah çamurdur. Diğer rivayetlerde geçen ve ikinci lafızdaki "hamile"
ise taşınan şeyanlamında olup, selin taşıyıp getirdiği çörçöpe denilir. Allah
en iyi bilendir.
DAVUDOĞLU ŞERHİ 185.sayfada